14 Ocak 2011 Cuma

yalnızlık donduruyor ve uyutarak avunduruyor...

bir ilişkiyi bitirmek.. içinde hep ha bugün ha yarın bitiricem diye beslediğin seçeneği hayata geçirmek.. dile getirmek ne zormuş meğer. bitsin istiyorum yürümüyor demek.. kırmamak için karşındaki erkeği en uygun uslubu en uygun kelimeleri seçmeye çalışmak çok zor gerçekten.. hele ki çok yanlış bi anda bunu söylemeye kalkmak.. daha 10 dk önce ona sarılırken daha sonrasında bunu söylemek gerçekten aptalca bi zamanlama.. tamam üzülür ama kabullenir dediğin erkeğin karşında hıçkırıklarla ağlaması.. canımdan vazgeçtim senden geçemiyorum demesi.. elinden oyuncağı alınmış şımarık bir çocuk konumuna düşmesi.. hepsi çok zor.. onca yaşanmışlıktan sonra yine yalnızlığa dönmek en zoru.. özlediğim dediğim yalnızlık şimdi korkutuyor beni.. bir başkasını yalnızlığa zırh olarak kullanmak kolay zira.. ama bunu kendime yakıştıramıyorum.. biliyorum çünkü şu an dur demezsem bu ilişkiye bir daha asla dur diyemicem.. ve aklımda hep hayaller yanımdaysa bir zırh dolaşıcak.. yine de sevgili zırhım yaşattığın onca güzelliğe minnettarım..

19 Kasım 2010 Cuma

yalnızlığımın zırhını ellerimle parçalıyorum..!!

aşık olmadan karşılıklı aşk olmadan ilişki yürür mü! yürümez... sen şuncacık boyunla nelere kalkışırsın be kızım.. birini öperken birini içinde öldürmeye çalışmak... senin yaptığın bu! öldürebildin mi? ölmüyo demi içindekiler.. gözün dışarda oluyo demi hep.. yanındakine sadık kalmaya çalıyosun evet doğru.. ama gel gör ki sevilme eksikliğini gideriyosun onda.. egon nal gibi olsa nolucak sen onu böle zedeledikçe kendini de zedelemiyo musun? bi insana bunu yaptığın için kendinden nefret etmiyo musun?

başta böle olucak sanmamıştım.. severim aşık olurum gözümde gönlüm de bağlanır demiştim.. bağlandı mı? nerdeeee.... bi bok olduğu yok..

ayrılığa gebeyim ta başından beri.. göz ardı etmeye çalıştıkça gün gibi ortaya çıkıyo işte.. olmıcak iş bu.. hadi dielim mantık evliliği olsun dedin evliliğe de he dedin... ya sonra..

bi insanı yalnızlığına kalkan olarak kullanıyosun işte sen.. yalnızlığını kucaklamadan başkasını kucaklamaya çalışıyosun.. ama olmuyo yalnızlığını kucaklamadan başkası kucaklanmıyo.. yalnızlığa zırh olarak seçtin sen onu ve ona inen darbeler dıştan değil içten.. onu sen zedeliyosun...

yapma bunu yapma...
azat et ikinizi de..

cesaretim yok ama ahh dese bitsin dese.. üzülmem kii. bitti derim..

neden bu kadar ilişki bitirme özürlüyüm ben neden?

17 Eylül 2010 Cuma

gece gece

gecenin bi vakti.. uyku tutmaz.. kendine pişman olucak şeyler ararsın.. bulursun da. lanet olsun yeteneklisindir bu konuda..

ah bi de başka marifetlerin olabilse.

uyusan mesela uyanamamacasına..

15 Eylül 2010 Çarşamba

eskisi gibi eskiyi özlüyorum...

karışık hallerdeyim.. durgunum hiç olmadığım zamanlar kadar... dün sene bir iki defa buluştuğumuz dershane arkadaşlarıyla buluştuk.. dersane arkadaşları dediysem hani öle eften püften değil. gayet samimiyiz. o hırçın kız gitmiş dedi içlerinden biri ve bunu sevgilim olmasına yordu? sevgilim????? ben hala sevgilim diyemiyorum ki ona. neden sürdürüyorum bu ilişkiyi habersizim kendimden..  huzur bulma çabası belki benimki. ama onla da huzurlu sayılmam.. belki kafamı oyalamak meşgul etmek için vazgeçmiyorum hala ondan.. eninde sonunda biticek bir ilişki olarak duruyor gözümde.. kıyamıyorum da o yalnızlıktan korkuyorum dedikçe.. salağım ben galiba evet evet süzme saf bi salak. hiç birşey hissetmeden bir ilişkiye başlarsan böle bocalarsın. hiçbişey hissetmemeye devam edersin.

o değil de dün aralarında eskiden hoşlandığım ve paslaştığımız ama aramızda hiçbişey kalmayan bi arkadaşım da vardı. ve 2 yıllık ilişkisi. çoğunlukla birbirimizle ilgilendik. bi ara muhabbet geçerken 'bişeyler var mı?' dedi. anladım anlamamazlığa vurdum. 'ne gibi?'. 'enişte diolar ama ben dallama derim genelde hacı.' dedi. 'var.' dedim. 'hadi ya ne kadar oldu'. '3 ay'. 'resmi yok mu bakıyım'. 'yok yanımda.' 'hadi hadi vardır.' 'valla yok.' 'ben ismini dövme bile yaptırdım.' 'gerçekten mi vaayyy.' 'ama geçici.'  'bu yaz be3n de geçici dövme yaptırmıştım.' ve sevgilimle ilgili sorular sorular. nerdeyse bir yıldır doğum günü mesajları hariç mesaj bile atmazken birbirimize sevgilimi neden bu kadar merak ettin ki. içimde umut uyandıran bi konuşma değil tabi ki. o saf çağlarım geride kaldı bir küçük göz göze gelmeden destanlar yazdığım zamanlarım yok artık. özlüyorum ama o zamanlarımı işte canımı acıtan bu.

kahve falları da bakıldı dün. biri benim için arkasında birini bırakıp gelicekmiş ve ben de arkamda birini bırakıcakmışım onun için. neden bunlar söylenirken yan taraftan yüzümü süzüyordun ki. fallar çıkmaz biliyorum. fallara da inanmıyorum artık.

öyle dinginim ki gerçekten biri beni sarasmalı. bu ruh halim neden. 2 sene öncesinde bıraktım o hisleri o ilişkisine başlarken. bu buluşma neden yüzleşme hesaplaşma gibi oldu. neden sevgilim var derken hem içim buruldu zar zor söyledim hem de bi zafer kazanmış gibi hissettim. nasıl da çekingen korkak ve kaçak davranmıştım ona karşı. öyle olmasam belki 2 yıl oldu dediği sevgilisi ben olurdum.

ama ona da eskisi gibi heyecanlanmadım..

12 Eylül 2010 Pazar

ruhum çalkalanıyor..!!

daralmakla meşgulüm hem de fena halde... annemle kavga ettik.. kavgalarımız gün geçtikçe şiddetleniyor zira.. kaldıramıyorum artık tahammülüm kalmadı.. iyi ki beni doğurmuş beni hırpalayarak buluyo hayatın kolayını.. bitmez bizim bu sürtüşmeler.. anlayış______? neden yoksunuz senden bu kadar... annem kadar mutszu bi insan görmedim ben.. hiç mi mutlu olmaz bi insan.. hep mi geçmişinde yaşadığı kötü olaylarla yaşar___? kindarlık!!! bir insana ne denli zarar verebilirmiş ben annemde görüyorum.. içinde bir kurt misali kindarlık... yiyip bitiriyo onu.. kaç defa anlatmaya çalıştım anlamadı.. sonunda gene kavgaya dönüştü benim anlatma çabam...

çok doluyum bugün... blog oluşturtmam da bü yüzden... içime atarak yaşıyorum hep ben.. dışardan bakınca ne kadar da mutlu bir kız dersin yani o derece.. ama insanın şirazesi de şaşıyo işte..

hiç bir zaman rayında olmayan bir evliliğin kahramanları annem ve babam... birvirlerine karşı saygısız anlayışsız hatta sevgisiz... zamanında boşansalarmış keşke!! şimdilerde annem 'senin için boşanmadım' teranesinde.. keşke benim içi,n boşansaydın.. azıma sıçtınız senelerce... ve bu cümle bana suçlama cümlesi gibi geliyor her duyduğumda...

erkek arkadaşım MUST... 3. ayımız doldu.. tartışmalarla dolu bir ilişki bizimki.. aşık değilim ona. ama huzur arıyorum onda. onun sevgisine sığınıyorum ki ikimize de yetirmeye çalışıyorum onun sevgisini.. bi sene olmadı henüz ondan önceki kalp yaram... geçmiyo.. insan bi zamandan sonra kör kütük sevemiyo mu ne.. onunla ilişkimizde umudum var belki.. belki de oyalanıyorum.. ego tatmini belki de.. hiç bi şeyden emin olamıyorum şu an..

msn de yüzünü görmediğim bi arkadaşıma satırlarca annemle kavgamı anlettım... bi de kuzenim var içinde bulunduğum halleri anlatabildiğim...  yüzünü görmediğin insanlara her zaman daha kolay anlatabiliyo insan... gözlerindeki ifadeleri görmediği ve görmeyeceği için belki de..

işte bu yüzden buraya böyle giriş yaptım..